Bursa
Açık
12.5°
Başka Gazete

500 kişi keyif çatacak, olan yine Bursa'ya mı olacak?

2024.02.27 10:23 Son Güncellenme: 2024.02.27 10:26

Şehrin içi bitti...

Sıra dağ yöresine mi geldi?

Yukarıdaki soruyu yöneltmemizin nedeni Bursa'da bir türlü sona ermeyen rant hevesi.

Yer, bu kez Bursa'nın Harmancık ilçesi...

Yapılaşmaya açılmak isteniyor Dedebali mahallesindeki tarım arazileri.

Aşağıdaki görsele bakın şimdi.

Şu Bursa'ya sizce de gerçekten yazık değil mi!

Özel mülkiyete ait, 7,0360 hektar büyüklüğündeki toplam 7 adet parselin, 'Düşük Yoğunluklu Gelişme Konut Alanı'na alınması için 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı'nda tarım dışı amaçlı kullanılması talebi Bursa İl Toprak Koruma Kurulu'nun bu ayki toplantısının gündemine geldi.

Talebin, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Kullanımı Kanunu'nun 13. Maddesinin (d) bendi kapsamında değerlendirilmesi istendi.

Ne diyor 13. madde...

Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri tarımsal üretim amacı dışında kullanılamaz. Ancak, alternatif alan bulunmaması ve Kurulun uygun görmesi şartıyla diye sürüyor ilgili madde ve d bendinde "Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plan ve yatırımlar" için bu arazilerin amaç dışı kullanım taleplerine, toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile Bakanlık tarafından izin verilebilir. Bakanlık bu yetkisini valiliklere devredebilir şeklinde devam ediyor.

Edindiğim bilgiye göre Bursa İl Toprak Koruma Kurulu tarafından söz konusu parsellere tarım dışı kullanım izni verildi.

Yani alternatif alan bulunamadı öyle mi?

Önünde, arkasında, sağında, solunda tek yapılaşma yokken, aniden, üstelik özel mülkiyete ait 7 adet parselin yapılaşmaya açılması ihtiyacı ortaya çıktı öyle mi?

Bunda kamunun üstün yararları var öyle mi?

Kırsal turizm deseniz değil...

Köyden kente göçü önlemeye yönelik bir proje deseniz o da değil sanki!

Öyleyse; kırsal turizm alanları var, daha fazla kırsal turizm yapamayız ama aynı gerekçelerle konut yaparız düşüncesi kabul edilebilir mi?

Kim bilir, belki de kabul edilebilir...

Peki, geçmişten günümüze örnekleri incelediğimizde bütüncül yaklaşımdan uzak, parsel bazlı plan değişikliklerinin şehre büyük faydalar (!) sağladığından söz edilebilir mi?

Kim bilir, belki de birilerine göre söz edilebilir!

İddiaya göre yaklaşık 500 kişinin yararlanması düşünülüyormuş düşük yoğunluklu gelişme konut alanından...

Belediye de yine iddiaya göre sözlü onayı vermiş sevabından.

Pandemi oldu, ihtiyaç doğdu, yeni Çevre Düzeni Planı da zaten yalan oldu, mevzi imar planlarıyla yola devam edelim, merkezi güzelleştirdiğimiz gibi dağ yöresini de geliştirelim her açıdan!

Daha önce de sütunlarda dile getirmiştik, tekrar edelim:

Toprak Koruma Kurulu'nun aldığı tüm kararlar kamuoyuna açıklanmalı ve sorgulanmalıdır.

Bir an evvel yeni Çevre Düzeni Planı hazırlanmalıdır.

İmar planlarında hiyerarşiye uyulmalıdır.

Parsel bazlı değişiklikler son bulmalıdır.