Bursa
Açık
Başka Gazete

50 yıldır söylendi, neden gerçekleşmedi? Dündar'ın dikkat çeken projesi...

2024.03.06 08:27 Son Güncellenme: 2024.03.06 22:50

Küle dönen tarihî ipek fabrikası, yıkılan Atatürk Stadyumu ve Tolon fabrikasına zaman zaman bu köşede değiniyoruz.

Bursa, daha fazla kimliksizleştirilmemelidir diyoruz.

Kentlilik bilincinin gelişmesi için ortak hafıza üretilen mekânları korumamız gerektiğinin altını çiziyoruz.

Yurttaşın şehre aidiyet duygusunun pekişmesini istiyorsak tarihî yapıları mutlaka yaşatmalıyız görüşünü dile getiriyoruz.

Bu bağlamda, 4. kez aday gösterilen Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar'ın, dün takip ettiğimiz, yeni döneme ilişkin projelerini açıkladığı toplantıda, 19. yüzyılda inşa edilmiş Romangal Fabrikası'nı restorasyon ile Bursa'ya kazandırma hedefini, Hisar'da atılan adımlar gibi kent adına önemsediğimizi belirtmek istiyoruz.

Şunu da yazılarımızda sıklıkla vurguluyoruz:

Salt istemiyoruz yaklaşımı ile Bursa'da giderek azalan tarım alanlarını koruyamıyoruz.

Sadece düzensiz kaçak üretim tesislerini, binaları değil kanun ve yönetmeliklere aykırı şekilde hazırlanan, rant temelli sözde planlı talan girişimlerini de önleyemiyoruz.

Bu nedenle şehrin gerçek ihtiyaçlarına odaklanılmalı çağrısı yapıyoruz.

Bilim insanlarının rehberliğinde, ortak akılla hazırlanacak doğru mekânsal planlamaların acilen hayata geçirilmesinin artık kaçınılmaz hâle geldiğini kaydediyoruz.

Bursa'nın kronikleşmiş trafik, kentsel dönüşüm, kaçak yapılaşma, orantısız yoğunluk artışları, hava ve su kirliliği gibi sorunlarının başka türlü çözülemeyeceğini ısrarla ifade ediyoruz.

Proje lansmanının ardından gazetecilerle sohbet eden Başkan Dündar'a Osmangazi'nin de en önemli problemlerinden biri olan kaçak yapılaşma meselesine dair düşüncelerini sordum.

Söyledikleri kayda değerdi:

"Bizim oturup Bursa'ya; belediyeleri, valiliği, akademik odaları kim varsa bakmamız lazım. Yani Bursa neydi, nereye geldik? Ne yapmamız gerekiyor? Şimdi yeşil Bursa diyoruz, yeşil kalmamış. Bir iki binayı yıkıyorsun. Çok yıktık. Seçimden önce gene yapmış. Hızına yetişemiyorsun. Yani göremiyorsun beton da döküyor tarlaya. Şimdi bin metre yeri hemen de kiraya veriyor. Bu enflasyon öncesi 100 bin liraydı kirası. Şu anda 200 bin olmuştur. Adam hazır getiriyor blokları veya çelik direkleri. Bir gecede dikiyor. Hatta adam sokuyor yıkımda, içeride malzeme var taşıyalım kendimiz sökeriz diyor. Malzeme taşıyor içeriden" dedi.

Şöyle devam etti:

"Birisinin yerini yıkmışız, bir arkadaşım getirdi o kişiyi bana. İş yapıyoruz, ürün satıyoruz, yere ihtiyacımız var dedi. Yer yok. Şimdi burada biz bütüne bakmazsak, bu ihtiyaca göre bir planlama yapmazsak, yer üretmezsek, ovayı koruyalım söylemi ile bir yere varamayız. 50 yıldır ovayı koruyalım deniliyor. Ova korunamadı, gitti. Doğru şekilde planlansaydı böyle olmazdı. Burada varsa bir talep, ihtiyaç, onun önünü kesmek lazım. Üst ölçekte bakarak, yani bunu tartışarak, bilim insanları, basını, odaları ile istemiyoruz yaklaşımının dışında planlama yapmalıyız."

Evet, talep varsa ki fazlasıyla var bu talebi doğru mekânsal planlama ile karşılamak gerekiyor.

Aksi takdirde olan Bursa'ya oluyor.

Mevcuda teslimiyet zihniyeti terk edilmeli.

Valilik, belediyeler, akademik odalar, iş dünyasının temsilcileri; aynı masa etrafında, siyaset üstü yaklaşımla bir araya gelmeli Dündar'ın da belirttiği gibi.

Rahmetli Teoman Özalp döneminde başlayan, Erdem Saker ve Erdoğan Bilenser döneminde artan ve sonraki dönemlerde daha da çoğalan yanlışlarla yüzleşilmeli.

Hataların objektif şekilde değerlendirilmesinin ardından şehrin istikbaline yön verecek, kentin anayasası hüviyetindeki yeni çevre düzeni planını tam bir konsensüs ile hayata geçirmek olmalı Bursa'nın önceliği.

Bir planı doğru şekilde hazırlamak kadar ona sahip çıkmak da şüphesiz çok önemli.

Şehrin anayasası, süresi dolmuş 2020 Çevre Düzeni Planı gibi defalarca delinmemeli.

Bunun için de yerel yöneticiler sorumluluk üstlenerek tutarlı bir irade sergilemeli.

Kimse ötekileştirilmemeli.

Katılımcılık esasıyla toplumun tüm dinamikleri ve yurttaş sürece dahil edilmeli.

Örneğin Altıparmak Çarşamba bölgesini, Gaziakdemir'i gerçekten dönüştürme gibi bir dert varsa ne ilçe belediyesi ne de mahalle sakinleri planlama aşamalarının dışına itilmemeli, bilim insanlarının itirazlarına da kulak verilmeli.

Yunuseli mahallesinde de tarım arazileri ve kentsel yeşil alanların üzerine yeni binalar dikilmemeli.

İlçenin yeni bir kent suçunu daha kaldırma lüksünün bulunmadığı bilinmeli.

Dündar, vatandaştan gelen taleplere öncelik vererek 11 ayrı lokasyonda kentsel dönüşüme başlayacaklarını, şu anda 238 olan afet sonrası toplanma alanı sayısını yeni dönemde 500'e çıkarmayı planladıklarını da söyledi.

Abartılı vaatlerden uzak bir sunum gerçekleştirdi.

Yarın da CHP'nin Osmangazi Belediye Başkan Adayı Erkan Aydın'ı dinleyeceğiz.

Adayların geçmişte yaptıkları ve proje açıklamaları kadar ülkedeki ekonomik gidişatın da seçim sonuçlarına etki edeceğini şimdiden söyleyebiliriz.