CHP'nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, ekibiyle dün Başka Gazete'yi ziyaret etti.

Yerel seçimi kazandığı takdirde öncelikle kentin plansız yönetilme ayıbına son vereceğini söyledi.

Her zaman dile getirdiğimiz üzere; Bursa'nın trafik, kentsel dönüşüm ve çevre problemleri başta olmak üzere kronikleşen sorunlarını, bilim insanlarının rehberliğinde hazırlanacak bir çevre düzeni planını hayata geçirmeden çözmek mümkün olmadığı için bu yaklaşımı açıkçası kıymetliydi.

"İlk işimiz planlama olacak. Önce Bursa'nın planını yapacağız. 25, 50, 100 yıllık Bursa'nın planının yapılması lazım. Bursa'nın anayasasını tüm paydaşlarla birlikte hayata geçireceğiz. İş dünyasını da esnafı da emekliyi de çocukları da dışarıda bırakmayacağız. Herkesin plana katkısını sağlayacağız" dedi.

Kent içinde sıkışıp kalan, son derece tehlikeli kimyasallar ile üretim yapan binlerce kaçak üretim tesisi taşınabilecek mi?

Türkiye ekonomisinin lokomotif şehrinde sanayinin doğru planlama ile büyüme talebi karşılanacak mı peki?

Bozbey'in "Siz şimdi kalkıp birinci sınıf tarım arazisine marjinal diye ad koyar orada bir değişiklik yaparsanız bu doğru değil arkadaşlar! Bir metrekare tarım toprağını heba edecek sanayiye karşıyız ama diğer yerlerde ihtiyaca göre planlı alanlar oluşturulabilir. Örneğin TOSAB boş, insanlar gitmiyor oraya. Ulaşımla ilgili sorunlar var. Uydu kentler oluşturulmalı, önce ulaşım sağlanmalı, demir yolu hatları kurularak şehrin merkeziyle sanayi bölgelerinin bağlantısı yapılmalı. Bunu dünya uygularken biz niye düşünmüyoruz" sözleri önemliydi.

Orantısız yoğunluk artışları Bursa'da pek çok yeri perişan hâle getirdi.

Bilhassa Nilüfer son dönemde rant uğruna talan edildi.

Bozbey, deprem tehdidi kapıdayken şehrin acil ihtiyacı kentsel dönüşümle ilgili şunları söyledi:

"Binaların yenilenmesiyle bir dönüşüm olmaz. Bölgenin yenilenmesi, dönüşmesiyle ancak bir kentsel dönüşümden bahsedebiliriz. Bu da şu anda Bursa'da yapılamıyor. Bakın Ataevler'e... Yani siz üç katlı bir yere imar olarak kalkar, oradaki yoğunluğu artırır, altı kat verirseniz. Olmaz. Bu şekilde kent yönetilmez. Büyükşehir Belediyesi yetkilileriyle görüşmüştük ancak anlatamadık. Nüfus katlandı, araç park etmek için yer bulamayacaksınız demiştim, şimdi durum ortada. Donatı alanları yetmiyor."

Bursa'nın kimliksizleştirilmesine de değindi.

Küle dönen tarihî ipek fabrikası, yıkılan Atatürk Stadyumu ve Atatürk Spor Salonu, Tolon fabrikası gibi kentin ortak hafıza üretilen yapılarının yok edilmesini eleştirdi:

"Bursalıların hikayelerinin olduğu yapılarına sahip çıkma zamanı geldi. En azından mevcutları koruyalım. Yarın endişe ediyorum Heykel'deki tiyatro salonu da kaldırılabilir. Yaparlar. Olmaz diye bir şey yok. Onun da bir hikayesi var. O hikayeyi de ortadan kaldırmak için belki böyle bir girişim olabilir. Endişeliyim artık."

Bursa'da rant odaklı uygulamaların rahatlıkla hayata geçirilebilmesi için insanların kentle aidiyet kurmasının istenmemesi bu nedenle hikayesi olan yapıların yok edilmesi bilinçli bir politikanın eseri değil mi?

Yeri gelmişken Bursaspor'u da konuştuk Mustafa Başkan ile...

Bozbey, "Bursaspor düştü, Bursa düştü; Bursa düştü, Bursaspor düştü. Aynı kademeli düşüş devam ediyor. Atatürk Stadyumu'nun da yıkılması aslında bir plansızlığın göstergesi. Milyarlarca lira harcadılar, Acemler'e o stadı yaptılar. Büyükşehir'in borçlarının önemli kısmı stattan kaynaklıdır. Gerek var mıydı? Yoktu. Bursaspor'un hak ettiği yere gelebilmesi için Bursa'daki anlayışın değişmesi şart."

Büyükşehir'de başarı için ilçelerde de doğru adaylarla yola çıkmak gerekiyor.

Rantçıların da derhal partiden uzaklaştırılması söylemle eylemin örtüşmesi bağlamında büyük önem taşıyor.

Bozbey, ilçelerdeki adayların belirlenmesinde genel merkezin hummalı bir çalışma gerçekleştirdiğini söylüyor:

"Genel merkezimiz bu konuda çok hassas bir süreç yönetiyor. Beş kademeli olarak yönetilen bir süreç var doğru adayları bulma noktasında ki çok doğru yapıyorlar. Yani Genel merkez bu konuda son derece hassas. En doğru adaylar derken partinin mevcut oyunu yukarıya taşıyabilecek. Aynı zamanda diğer partilere oy vermiş olan kesimlerden de oy alabilecek aday profili konusunda çalışma yürütüyorlar" diyor ve ekliyor:

"Bu sağlandığı ölçüde ki ben sağlanacağına inanıyorum gerçekten on yedi ilçemizde de doğru adaylarla yola çıktığımızda her yerde kazanma ihtimalleri ortaya çıkacak. Bir yarış olacak. Bu yarışta kim kazanacak, hepimiz kazanacağız. Büyükşehir'le beraber bir bakmışsınız üç ilçenin yanına beş, altı ilçe daha koyabiliriz. Yani on yedi ilçenin yarısından fazlasını kazanmış olabilme ihtimalimiz çok daha kuvvetli hale gelecek. Onun için genel merkezin bu çalışmasını hep beraber takip ediyoruz. Adaylar açıklandığında en doğru adaya yakın adayların tespit edildiğine şahitlik etmiş olacağız."

Mustafa Bozbey'in, Parti Meclisi'nde kesinleşmeden İl Başkanlığı'nda adaylık toplantısı düzenlemesine az sayıda da olsa tepki gelmişti.

Genel merkezin onayı olmadan böyle bir toplantının düzenlenmesi zaten düşünülemezdi.

Bozbey, "Birincisi İl Başkanı'mız ve 17 ilçemizin tamamı Mustafa Bozbey ismi üzerinde mutabık. İkincisi Büyükşehir için başka başvuran yok. Üçüncüsü Genel Başkan'ımızla görüştüm. Kendisi sen bizim adayımızsın, seninle Bursa'yı kazanacağız. Bunu görüyoruz, araştırmalar da bunu gösteriyor dedi. Böyle bir durumda elbette aday adaylığından öte adaylık açıklaması yaptık. Doğrusu da buydu" ifadelerini kullandı.

Daha önce defalarca söyledik.

Yine ifade edelim.

Bozbey, yaklaşık 5 senedir sahada ve projeleri de hazır.

Ancak bir de ittifaksız girilecek seçimde CHP'nin başarılı olabilmesi için özde değil sözde sosyal demokratlar yarın değil hemen şimdi partiden uzaklaştırılmalıdır.

Aksi takdirde başarısızlık yine kaçınılmaz olacaktır.