Hafta içinde Atatürk Caddesi'nde yürürken, iki genç gözü pek zabıta memuruyla karşılaştık...

Belli ki beni basından tanıyorlar. Önce gülümseyerek selam verdiler, ardından takıldılar:

"Sevgili basın! Her yer işportacı doldu, nerede bu zabıta diye yazıyorsunuz ama bakın buradayız. Görevimizin başındayız!"

Sıkıntılıydılar...

Ayaküstü dertleştik biraz...

"Haklısınız, son zamanlarda seyyar satıcıların sayısında bir artış var" diyerek girdiler söze ve eklediler:

"Fakat bu artış bizim denetim eksikliğimizden değil, işsizlik oranından kaynaklanıyor. Seyyar satıcıyı yakalıyorsun, başlıyor ağlamaya, altı aydır işsizim, evde çoluk çocuk aç, ne yapayım hırsızlık mı yapayım diyorlar... Onları görmezden gelsen, bu kez vergisini, kirasını veren, işçi çalıştıran esnaf mağdur oluyor..."

Gerçekten de zor bir durum...

Yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal misali...

Zabıta memurlarımız da yasa ile vicdan arasına sıkışmışlar.

Bir gerçek...

İşçi yoğunluklu kentimiz, en ufak bir ekonomik krizden anında etkileniyor.

Fakat gözüne kestirdiği her köşe başına tezgah açanların kaçta kaçı ekonomik kriz mağduru?

Buna da iyi bakmak lazım.

Eminim ki;

Zabıta memurlarını en çok zorlayan bunlar değil...

Asıl sıkıntı;

İşportacılığı meslek edinen, vergisiz, faturasız kazancın tadını alanlarda...

Öyle seyyarlar var ki, yıllarca aynı yeri kendine dükkân belleyip, tezgâh açıyor.

İşte biz de basın olarak asıl mücadelenin bu tip satıcılara karşı verilmesi gerektiğini, vurguluyoruz aslında...

Kayıt dışı ekonomiye karşı uyarıyoruz, eleştiriyoruz.

Ayrıca;

Bu konuda belediye zabıtasının yetmeyeceğini, mali denetiminin de şart olduğunu biliyoruz.

Yanlarından ayrılırken ben de zabıta memurlarına takıldım:

"İşportacıları bırakın da dilenciler ne durumda?"

Gülerek cevap verdiler:

"Sorma! Yerliler yabancılarla rekabet halindeler, onların sayıları da her geçen gün artıyor! Topla topla bitmiyorlar! Hayırseverlerimiz çok olduğundan, Bursa'ya başka şehirlerden deplasmana gelen dilenciler bile var!"

ALİNUR BAŞKAN'IN EN MUTLU ANI!

"Bugün çok farklı duygular içindeyim. 19,5 yıl boyunca binlerce nikah kıydım ama bu seferki çok farklı... Sevgili oğlum Safa Hilmi ile hayatını birleştiren Bedriye kızımın nikahlarını kıydım. Rabb'im mesut etsin. Artık ben de bir kayınpederim" diyerek, mutluluğunu sosyal medyada da paylaştı Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş...

GUHEM'de hafta sonu gerçekleşen, şehir içi ve dışından 5 bine yakın davetlinin katıldığı, protokolün büyük ilgi gösterdiği, görkemli bir düğünde, konuklarını kapıda karşılayan Başkan Aktaş'ın heyecanı ve gururu gözlerinden okunuyordu.

Tam 30 protokol ismin şahit olduğu, çok baba bir nikahla dünya evine giren genç çifte ben de mutluluklar diliyorum...