Yerli ve milli gururumuz Alper Gezeravcı uzaya çıkan ilk Türk astronotu olarak tarihe geçer de ben eksik kalır mıyım?

Ben de, uzaya giden ilk gazeteci-yazar olarak geçtim tarihe!

Zor oldu ama başardım...

Nasıl mı?

İçinde Alper Bey'in de bulunduğu Axion Mission3 ekibini Uluslararası Uzay İstasyonuna götürecek Space X şirketinin sahibi Elon Musk'a, birkaç defa X (Twitter) üzerinden yazdım...

Pek ilgilenmedi...

Son arayışımda hatırlı bir siyasetçi büyüğümüzün selamını iletince, hemen döndü...

Dedim ki;

"Kapsülde yer varsa ben de basın kontenjanından gitmek, dünya gözüyle oraları görmek isterim... Gitmişken, uzaydaki yerel seçim kulislerine de bir göz atmak, asgari ücretli ve emekliler için orada hayat var mı araştırmak ve hobi bahçesi için imara uygun ucuz 7-8 dönüm arazi bakmak istiyorum..."

Bu yolculukta basın kartının geçmediğini o yüzden maliyetli olabileceğini hatırlattı kibarca...

"Sıkıntı yok ben ayakta hatta kargo bölümünde de giderim, giysilerimi, yiyeceğimi içeceğimi de evden getiririm, size yük olmam" deyince, kabul etti...

Geçerken, BTSO'nun Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi GUHEM'den beni de almak üzere sözleştik...

Projemi medyamızın Genel Yayın Yönetmeni Yaman Kaya kardeşime söyledim.

Çok sevindi!

"Abicim, giderken yanına kamera, fotoğraf makinesi mikrofon almayı unutma! İner inmez oradan canlı bağlantı yapalım... Bir de bak bakalım orada da imar yolsuzlukları, rantsal tezgâhlar dönüyor mu? Dönüyorsa 'Uzayı da parsellemişler' diyerek çakalım manşetten!" dedi...

Neyse uzatmayayım...

Susurluk'ta mola filan vermeden bastık gaza, 36 saatlik yorucu bir yolculuğun ardından kazasız belasız Uluslararası Uzay İstasyonu'na inmeyi başardık...

Astronotumuz Alper Bey, Türk bayrağımızı diğer gezegenlerden, bütün yıldızlardan net görünecek şekilde yüksek bir yere asarken, gözlerimin nemi kafamdaki kaskın camları buharlaştırdı...

Buharlaşan cama büyük harflerle "Ne Mutlu Türk'üm Diyene!" yazdım...

Ben Bursaspor bayrağı da getirmiştim yanımda, diğer astronotlarla birlikte timsah yürüyüşü yapma teklifinde bulundum fakat yer çekimi yüzünden bir türlü yürüyemedik.

Peki uzaya çıktığında ilk izlenimin ne oldu diye soracak olursanız...

Derin bir hayal kırıklığı derim!

Biz gidene kadar uzayın da içine etmişler, etraf kaçak ruhsatsız imara aykırı yapılmış uydu merkezlerinden, teknoloji çöplüğünden geçilmiyordu...

Etrafta türkücü Mustafa Topaloğlu'nu tanıyan bir tane uzaylı yoktu!

Dünyamızın kıymetini bilelim, hiçbir aksiyon yok ayda 10 bin dolar asgari ücret 20 bin dolar emekli maaşı da verseler yaşanmaz oralarda!

Canım sıkıldı, aradım Elon Musk'u ödemeli, "Daha da gelmem buralara, benim için uzay bitmiştir! Ben dönmek istiyorum" dedim...

"Kusura bakma, senin için özel kapsül gönderemem, ya kendi imkânlarınla dön ya da arkadaşların deneyleri bitene kadar bekle" deyince, o sinirle atladım 9D hatlı halk otobüsüne, döndüm!

Vesselam;

İlginç fakat güzel bir rüyaydı, sabah ter içinde uyanırken hala "Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar" şarkısını mırıldanıyordum!