Cumhuriyetimizin 100. Yıl kutlamaları, İsrail ve Filistin arasında çıkan kanlı çatışmalar yüzünden buruk geçiyor, birçok etkinlik bu yüzden iptal ediliyor...

Etmeyenler de var...

Geçtiğimiz hafta sonu Bursa Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği'nin (BESOB) Cumhuriyetin 100. Yılı kutlama etkinliği vardı.

Protokolden ve esnaf teşkilatından katılım fena değilmiş...

BESOB bir tek basını unutmuş çağırmayı! (Fazla masraf olmasın diye düşündü herhalde!)

Türk bayraklarıyla süslü masalar, Cumhuriyetin erdemliğini, güzelliğini anlatan konuşmalar yapılmış, marşlar söylenmiş gecede...

BESOB Başkanı Fahrettin Bilgit'in açış konuşmasının ardından protokoldeki konuklara gelmiş sıra...

Siyasetçilerden de sadece eski bakan ve AK Parti Artvin Milletvekili Faruk Çelik konuşmuş...

Ne var ki;

İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, bu duruma tepki göstermiş...

"Artvin Milletvekili Faruk Bey konuşuyor, Bursa milletvekili olarak bize niye konuşma hakkı verilmiyor? Konuşmayacaksak niye davet ediyorsunuz? Haksızlık bu" diyerek, partisinin İl Başkanı Mehmet Hasanoğlu ile birlikte salondan ayrılmış.

İYİ olmamış tabii protestosu...

Fakat Selçuk Bey'in bu tür tepkileri ilk değil...

Daha önce de davetli olarak katılıp da konuşmasına müsaade edilmediği birçok etkinliği kimi sesli kimi de sessizce protesto ederek terk etmişliği olmuştu.

BESOB Yönetimi, yaşanan bu olaydan duyduğu üzüntüsünü, "Parti ayrımı yapmaksızın tüm milletvekilleri, belediye başkanları başımızın tacıdır. Kırdığımız dostlarımız varsa onlardan ve Selçuk Bey'den özür dileriz. Ancak keşke tepkisini bu şekilde göstermeyip Cumhuriyet'imizin 100. Yılını kutladığımız şu günlerde daha güzel ve mutlu ayrılabilseydik" sözleriyle ifade etmiş.

Gerçi, o gece Faruk Bey'e vekil olarak değil Çalışma Bakanı olduğu dönemde esnaf teşkilatının sorunlarının çözümüne yaptığı katkılarına bir teşekkür bir jest olarak kürsüye davet edilmiş...

Keşke, diğer vekillere de kısa bir selamlama konuşmasına imkân verilseydi de, BESOB'un özenle düzenlediği güzelim kutlama, bu siyasi polemiğin gölgesinde kalmasaydı.

Muhalefet vekilleri TBMM'de zaten istedikleri kadar konuşamıyorlar...

Parti içinde veya medyada konuşsalar, o da yanlış anlaşılıyor parti teşkilatlarında...

Davet edildiği etkinliklerde de konuşamayacaklarsa, nerede konuşacaklar, aynanın karşısında mı?

Vekilliğin tadı, konuştukça çıkıyor ki!

Yine de Selçuk Bey'e bu tür fevri çıkışlar yakışmıyor...

Ya etkinliklere gitmeden önce telefon ettirip "konuşma imkânı" olup olmadığını sordursun...

Ya da, O'nu davet edenler arayıp, "Vekilim, gel ama konuşmak yok ona göre" diye önceden uyarsınlar nazikçe...

Bu önerim, tüm vekiller için geçerlidir...