Siyasi parti liderlerinin dilinden düşürmediği, en çok sevdiği kavram nedir?

Demokrasi!

İktidarından muhalefet partilerine kadar hemen hepsi bilhassa seçim ve kongre dönemleri bu konuda mangalda kül bırakmazlar!

Kendilerinin ve partilerinin ne kadar demokrat olduklarını, parti içi demokrasiye olan bağlılıklarını anlata anlata bitiremezler...

Peki uygulamada gerçekten öyle midirler?

Öyle olsa;

Liderinin parti içi demokrasiye olan bağlılığına güvenip de, partisinde doğru gitmediğine inandığı şeyleri söyleyenlere, bilerek veya bilmeyerek yapılan yanlışları gösterenlere, muhalif-hizipçi gözüyle bakılır mı?

Parti içinde 'tu-kaka!' ilan edilirler mi?

Hasıraltı edilmek istenen hataları, gerçekleri haykıranlar, yıllardır oturdukları koltuklarından kalkmayan yöneticilerin sağlığını düşünerek "Sizler çok yoruldunuz, hizmet bayrağını bırakın biraz da bizler taşıyalım" demek isteyenler, soluğu disiplin kurulunda alırlar mı?

Partisi ve davası için yıllarca verdiği maddi manevi emeklerine bakmadan, anında ihraç edilerek kapı önüne konulurlar mı?

Kapı önlerine konan bu doğrucu Davutların bazıları hırs yapıp yeni siyasi oluşumlara yönelirken bazıları siyasete tövbe etmek zorunda kalır mıydı?

Demek ki, siyasette demokrasiden önce gelen bir kavram daha var...

Biatrosi!

O da ne mi?

Haklısınız ilk kez duyuyorsunuz çünkü kavram bana ait!

Uzun soluklu siyaset yapmak istiyorsanız demokrat değil biatrat olacaksınız!

Nasıl mı?

Partide hangi yönetim kademesindeyseniz üstünüzdeki kademelerde bulunun yöneticilere şartsız koşulsuz biat edeceksiniz...

En büyük biat partinizin liderine olacak!

Gülü solana dek, onu ölene dek, sevecek sayacak hep aynı heyecanla destekleyeceksiniz...

Dün ak dediğine, ertesi gün kara dese de alkışlayacak, "acaba renk körü mü oldu?" şüphesine kapılmayacaksınız...

Seçimler kazandırsa da, kaybettirse de genel başkanınızın liderliğini asla tartışmayacak, tartışılmasına değil parti içinde kahvehanede bile izin vermeyecek, liderlik karizmasını çizdirmeyeceksiniz...

Seçim ve kongre dönemleri aldığı her kararı saygıyla karşılayacak, sorgulamayı aklınızdan dahi geçirmeyeceksiniz...

Seçim yenilgilerinin sorumluluğunu üzerinize alacak, seçim galibiyetlerinin başarısını liderinize yükleyeceksiniz...

Küçük-büyük, önemli-önemsiz demeden partide verilen her görevi itirazsız kabul edip, hakkını verecek, geldiğiniz yere şükredeceksiniz...

Parti büyükleriniz uygun gördüğü koltuklara otur demeden oturmayacak, kalk demeden kalkmasını bileceksiniz... İstifa dilekçeniz her daim cebinizde olacak görevden alınma kararını beklemeyeceksiniz...

Partinizin her etkinliğine gel dediklerinde gelecek, ver dediklerinde maddi manevi her türlü desteği vereceksiniz...

Biatrosideki şu felsefeyi de kesinlikle aklınızdan çıkarmayacaksınız:

"Biat et, rahat et!"

Etmezsen biat, arama demokraside kabahat!