Bursa
Açık
3.7°
Başka Gazete
Selahattin Adıgüzeller
Selahattin Adıgüzeller
sadiguzeller@gmail.com

Muhabirin yeleklisi yazarın yüreklisi!

2024.01.10 09:04 Son Güncellenme: 2024.01.10 09:04

Mesleğe ilk başladığım yıllarda bir gazetecinin en büyük hayali, güzel bir muhabir çantasına sahip olmaktı...

Bir de bol cepli gazeteci yeleğine...

Onlara sahip olanların havasından yanına yaklaşılmazdı.

Meslek büyüklerimiz, "muhabirin yeleklisi, yazarın yüreklisi makbuldür" derlerdi...

İlk muhabir maaşımda kıydım paraya ben de önce bir çanta aldım...

Koydum içine fotoğraf makinemi, flaşı, not defteri, kalem, ses cihazı, parça filmler, flaş için yedek pil ve bolca jetonu...

Fakat yolda görenler beni gazeteciden ziyade seyyar milli piyangocu zannediyordu. Çekilmiş piyango listesi soruyorlardı sürekli.

Kısa zamanda öğrendim ki, meğer aldığım piyangocu çantasıymış. Ucuz olsun deyince onu vermiş çantacı...

Piyangocu olmadığım anlaşılsın diye fotoğraf makinesini boynumda taşımaya karar verdim. Bu defa da Atatürk Anıtı önündeki foto şipşakçılarla karıştıranlar oldu.

Mümkün oldukça geçmemeye çalışıyordum Heykel Önü'nden...

Bu arada, çantayı hep sol omzunda taşıdığım için ağırlığından olsa gerek yürürken sola doğru çekmeye başlamışım...

Arkadaşlar uyarmasa fark etmeyecektim...

Çantayı arada sağ tarafımda da taşıyarak, rot balans ayarını yapıyordum omuzlarımın.

İkinci muhabir maaşımla da bol cepli bir gazeteci yeleği almıştım...

Çantadaki hatayı yapmamak için alırken özellikle dikkat ettim yerine avcı yeleğini paketlemesin diye...

Cep bol olunca içlerini doldurma kaygısı yaşadım ilk zamanlar...

Bir şeyler koymalıyım ki, zengin göstersin!

Çantamdaki malzemelerin yarısını ceplerime aktardım.

Çoğu zaman unutuyordum paraları ve basın kartımı koyduğum cebi, arayıp bulana kadar bazen haberi de kaçırıyordum belediye otobüsünü de...

Hala duruyor hatıra olarak evde o yeleğim, arada bakıyorum ceplerine unuttuğum paralardan kalmış mıdır umuduyla...

Hala mis gibi daktilo kokuyor!

Bunları niye anlattım?

Günümüz muhabirlerinin şanslarını kıskandığım için...

Ne çantaya gerek duyuyorlar ne de o bol cepli yeleklere...

Çünkü o çantalarda ve yeleklerimizde taşırken kamburlaştıran malzemelerin hepsini, kalemini bile akıllı cep telefonlarında, tablet bilgisayarlarında taşıyorlar artık!

Ve onunla dünyanın her yerinden haber yapıp, medyaya yazılı ve görüntülü geçebiliyorlar...

Hem de anında!

Vesselam;

Vahşi dijitalizm attı sektörümüze de kelek, ne yelek bıraktı medyada ne de eskisi gibi mangal yürek!

Mayınlarla süslü özgürlük denizinde tık'laya tık'laya çekiyoruz demokrasiye kürek!

Bu vesileyle;

10 Ocak Çalışan, Çalışamayan, Çalışmaya çalışan tüm meslektaşlarımın gününü kutluyorum...

Aramızdan ayrılanları da rahmetle anıyorum...

Bu anlamlı günümüzü hatırlayıp da tebriklerini ileten basın dostlarına, okurlarımızı da teşekkür ediyorum...