Yıllar nasıl da geçiyor...

Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Hikmet Şahin'in, iş yerinde uğradığı menfur bir silahlı saldırıda hayatını kaybedeli 14 yıl olmuş...

Oysa acısı daha dün gibi...

Her ölüm yıldönümünde, dostlarının, partililerin sosyal medyadaki hüzün dolu paylaşımları rahmetlinin ne kadar çok sevildiğinin ve kolay kolay unutulmayacağının da bir göstergesi...

Belediye başkanlığı döneminde yaptığı hizmetleriyle yaşıyor...

Sevenlerinin anılarıyla yaşıyor, yaşatılıyor...

Meğer Hikmet Başkan da benim gibi tarihi Kozahan'ı çok sever, fırsat buldukça çay kahve içmeye gidermiş...

Han'ın sevilen esnaflarından sevgili kardeşim Erdinç Şentürk'ten öğrendim bu ayrıntıyı... Onunla ilgili ipek kıvamında bir de güzel anekdot aktardı...

Başkanlığı döneminde yaptığı ziyareti sırasında, Kozahan'ın ortasındaki mescidin tadilatı için Han esnafları olarak istekte bulunuyorlar Hikmet Bey'den...

Sultan 2. Beyazid tarafından 1491 yılında yaptırılan mescidin içi dışı gerçekten de perişandır, ibadet edilemez haldedir.

Mülkiyeti kendisine ait olmasına rağmen maliyeti yüksek diye Vakıflar Bölge Müdürlüğü restorasyona bir türlü yanaşmamaktadır.

Hemen yanındaki başkanvekili Recai Ekmekçi'ye talimatı verir Şahin Başkan...

Tarihi yapıların onarımı için fon ayıran bir özel bankadan buldukları kaynağı mescidin onarımına aktarırlar.

Bir yıl sürer tadilat ve İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth Bursa ziyareti öncesi bitirirler.

Rahmetli Başkan, Erdinç Bey'i her gördüğünde de takılırmış şakayla, "İyi ki onarmışız mescidi yoksa Kraliçe'ye rezil olacakmışız!" diye...

Dünya dediğimiz de iki kapılı bir han, bizler ise içinde hancıyız...

Ne mutlu gelip geçerken güzel bir iz bırakanlara...

Rahmetliyle ilgili bir minik esprili anekdot ben paylaşayım...

Demokrat Parti'den Bursa büyükşehir belediye başkan adaylığı için adı geçtiği günlerdi...

Bir yerde karşılaştığımızda sormuştum doğruluk payını...

"Ne dersin, olayım mı?" demişti gülerek...

"Partinizin size gösterdiği vefasızlığı, Bursalıların seçimde göstereceği vefa ile telafi edemezsin Başkanım! Son kararını vermediysen gel vazgeç bu sevdadan!" demiştim...

Fakat seçilemeyeceğini bile bile sırf yüreğini soğutmak için AK Parti'den ayrılıp DP'den aday oldu ve bir vefasızlık da sandıkta yaşadı...

Seçimden sonra Özgen Çaybahçesi'nde karşılaştığımızda takılmıştım Hikmet Bey'e:

"Ah Başkanım ah! Sakalımız da var ama dinletemedim sözümü!"

Bu esprime o da şu espriyle karşılık vermişti:

"Sakaldan değil saçtan kaybettik, Selo'm!

Bu vesileyle;

Ben de bir kez daha rahmetle anıyorum Hikmet Başkanımızı...