Siyasette yolunu bulan da var, çıktığı yolu kaybeden de...

Siyaseti milletine devletine kutsal bir hizmet aracı olarak düşünen de var, kısa yoldan köşeyi dönme aracı olarak düşünen de...

Siyaset sayesinde sıfırdan servetine servet katan da var, bir yerlere gelebilmek, geldiği yerde tutunabilmek uğruna elinde avucunda ne varsa bu uğurda kaybeden de...

Siyasete çırak girip kalfa, usta ve patronluğa kadar yükselen de var, patron olarak girip çırak çıkan da...

Siyasette halka hizmeti ibadet gören de var, seçimden seçime bir yerlere aday olmaktan ibaret gören de...

Siyasette yüzü gülen de var, kan kusup kızılcık şerbeti içtiğini söyleyen de...

Siyaseti vatan aşkıyla yapan da var, İBAN aşkıyla yapan da...

Siyasette şansa takılan da var, yaşa takılan da...

Siyasette havasını atan da var, atamadan havasını alan da...

Siyaseti dava aşkıyla yapan da var, davasını yakasındaki rozet, oturduğu koltuk zanneden de...

Siyasette ayağını yere sağlam basan da var, kıytırık bir makama gelince bile ayağı yerden kesilen de...

Siyasette gerçekten dürüst, namuslu ak kaşık olan da var, sütün bozukluğunu sütçüye mal eden de...

Siyasette seçmeni velinimet gören de var, piyangocu Nimet abla gişesi gibi gören de...

Siyasetin cefasını çeken de var, sefasını süren de...

Siyaseti meslek, adaylığı zevk edinen de var, kendine dert edinen de...

Siyasette ummadığı yerlere gelen de var, hak ettiği yerlere gelemeden malulen emekli olan da...

Siyasette kendini bulunmaz Hint kumaşı gibi gören de var, dev aynasına sırtını dönen de...

Siyasette kibir dağlarının zirvesinde tek çorapla dolaşan da var, mütevazılığı ile gönül köprülerinden omuzlarda geçen de...

Siyasette hizmetleriyle tarih yazan da var, mani yazan da...

Siyasette ölümün bile unutturamadıkları da var, daha yaşarken hatırlanmayanları da...

Daha çok sıralardım da bu kadar yeter...

Siyasetle ilgili bu karşılaştırmaları niye mi yaptım?

Çevremdeki kararsız seçmen kitlesi için yaptım!

Bir değil iki değil üç değil hemen her seçim dönemi sorup duruyorlar gördükleri, yakaladıkları yerde, "Ne dersin? Oyumu hangi partiye, hangi adaya vereyim?" diye...

Kelin merhemi olsa...

Fakat gel de anlat!

"Milli iradeye saygım sonsuz, kime verirsen ver, ülkede demokrasi var, seçme seçilme özgürlüğün var" diyorum ama nafile!

Ben de karar verdim, bundan sonra yerelde de genel seçimlerde de fikrimi soran çevremdeki kararsız ve de zararsız seçmenlere bu yazımın bir çıktısını verip, "Siyasete dair bu yazdıklarımı oku, oyunu da ona göre ver kardeşim, benden tüyo bu kadar" diyeceğim...

Adayların vebalini almak istemem!

Kazandıklarında sorun yok da kaybedince benden bilmesinler!