Hafta başında haber sitemizin Genel Yayın Yönetmeni Yaman Kaya'ya yönelik gerçekleşen silahlı saldırı, yalnız bir gazeteciye değil aynı zamanda basın özgürlüğüne, ülke demokrasisine yapılmış bir saldırıydı.

Aracına bir metre mesafeden sıkılan kurşunlardan 5 santimlik farkla adeta mucize eseri yara almadan kurtulmuştu Yaman kardeşim...

Olay yeri görüntüleri bunun korkutma amaçlı basit bir saldırı değil suikast girişimi olduğunu anlatıyordu...

FSM Bulvarı gibi güvenlik kameralarının, araç ve yaya trafiğinin en yoğun olduğu, İl Emniyet Binası'na yürüme mesafesindeki bir bölgede, gündüz saatlerinde yapılması ayrıca bir meydan okuma gibiydi...

Hain saldırının yaşandığı ilk andan itibaren, İl Emniyet Müdürü Dr. Sabit Akın Zaimoğlu'na ve ekibine, olayı aydınlatmak, fail veya faillerini yakalanması için gösterdikleri gayrete, hassasiyete teşekkür ediyorum.

Zaten en başından beri bu olayı en kısa sürede aydınlatacaklarına dair inancımız tamdı.

Çünkü o kahpe kurşunlar halkın gerçekleri, doğruları öğrenme özgürlüğüne sıkılmıştı aynı zamanda...

Nitekim, olay yerindeki güvenlik kameraları, görgü tanıkları ifadeleri ve ETS kayıtlarını inceleyen polis, yaptığı titiz çalışma sonucunda olayla ilgili iki zanlıyı gözaltına aldığına dair haberini aldık...

Tutuklanma talebiyle dün akşam saatlerinde nöbetçi mahkemeye sevk edilen bu zanlılarla ilgili şimdilik ev hapsi verildiğini öğrendik...

Yüce Türk Adaletinin verdiği kararlara saygımız her zaman sonsuz...

Fakat davanın takipçisi olacağız elbette...

Bu artık yalnız bizim değil basın özgürlüğünü, demokrasiyi savunan herkesin her kurumun davasıdır...

Benzeri olaylar yaşanmasın istiyorsak, dava tamamen aydınlanana ve suçlular hak ettikleri cezayı alana kadar sürecin takipçisi olmak zorundayız.

Bu konuda da umudumuz sonsuz...

Saldırının yaşandığı ilk günden beri bizi yalnız bırakmayan, telefonla, sosyal medyadan ve bizzat gelerek, olayı nefretle kınayan meslek örgütleri, siyaset ve iş dünyası, STK'lar, meslektaşlarımız ve okurlarımızın destekleri bu davada yalnız olmadığımızın en güzel işaretiydi.

Ayrıca;

Cumhuriyet Başsavcılığı ve Baro'ya da olayın aydınlatılması konusunda gösterdikleri yakın ilgi ve alakalarına teşekkürlerimi sunuyorum.

Doğru bildiklerini, gerçekleri yazmaktan asla yılmayacağına yürekten inandığım Yaman kardeşime de tekrar geçmiş olsun diyorum...

Biliyorum son olmayacak ama yine de 21. Yüzyıl Türkiye'sine yakışmayan gazetecilere, aydınlara yönelik her türlü saldırıların son olmasını diliyorum.