... Sonra çekildim bir kenara

Seyrettim olup biteni

Baktım kimde ben ne kadarım

Kim bende ne kadar kalmış diye...

Yazılarıma ara verdiğim bu üç aylık sürede, şair Özdemir Asaf'ın o harika dizeleri tembelliğime teselli oldu...

Ben de, seyrettim bir kenardan olup biteni...

Baktım kimde ne kadarım, kim bende ne kadar kalmış...

Vefa uçlu kalemim ve hayal kırıklığı kokulu silgimle gönül ajandamdaki listeyi güncelledim bir güzel!

Tavsiye ederim, sizler de yapın boşta kaldığınız zamanlar!

Şimdi gelelim Başka Gazete'ye...

Sitenin Yayın Yönetmeni Yaman Kaya kardeşimle daha önce birlikte çalışma fırsatı bulmuştum.

Meslek heyecanını, özellikle Bursa'nın sorunlarına karşı gösterdiği adına yakışır gazetecilik refleksini takdir ederdim.

Bu çizgisini, kurucusu olduğu Başka Gazete'de de başarıyla sürdürüyordu...

Ziyaretim sırasında, "Abi, biliyorsun senin yerin bende başka! Gel sen de ortak ol mesleğimize olan bu aşka!" teklifinde bulununca, önce naza çekip, "Gelirsem, medyadaki kadronun yaş ortalamasını düşer, Onuralp'in şevki kırılmasın" dedim...

"Olur mu abicim, biz gençlerin senin mesleki tecrübene, ekonomik gidişattan morali bozuk okurların da esprilerine en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemdeyiz " diyerek damardan girince, gevşedim haliyle...

İstersen gevşeme...

Markette 32'li tuvalet kağıdı olmuş bir dünya para!

Naz yapılacak, evde karpuz gibi yatılacak zaman mı?

Maaşımı dolarla(!) ödemesi şartıyla kabul ettim çalışma teklifini...

İşin ekonomik boyutu bir yana, mesleğimizdeki teknolojik gelişim de ürkütüyordu beni...

Her sektöre fişini sokan yapay zekanın bizim yazarlık işine de el attığına dair haberler çıkıp duruyor...

Neymiş efendim, konuyu veriyormuşsun yapay zekaya, istediğiniz sayfa sayısına göre oturup makale yazıyormuş.

Diyelim ki, yazarlarının kaprislerinden bıkan medyanın yöneticileri bu uygulamaya geçti...

Yapay zekaya, "CHP'de olup bitenler, Kılıçdaroğlu'nun seçim zaferleri ve altılı masanın akıbeti üzerine bize bir A4 boyutunda makale yazar mısın?" dediler...

Ya da;

Seriye bağlanan akaryakıt zamlarının, ev sahiplerinin vicdanları oranında artan kiraların, ikiye katlanan vergilerin, çarşı pazarı, marketi, işçiyi emekliyi iplemeyen TÜİK verilerinin, dış güçler üzerindeki etkilerini anlatan bir makale yazmasını istediler...

Yazabilir mi?

Esprisini bile yapamaz!

Bu konuları yazacak babayiğit yapay zeka daha Slikon Vadisi'nde doğmadı!

Yine de daktilo kuşağı gazeteci olarak riski ciddiye alıp teknolojiyle mesleki rekabete girmek istemem!

Övünmek gibi olmasın, gazetecilikte 35, yazarlıkta 28.nci yılındayım...(Bir maşallahını alırım Onuralp )

Hedefim;

Meslekte 50. yılımı doldurana kadar durmak yok, yatay zekaya devam...

Her zamanki gibi mizahla karışık, gerçeklerle ve doğrularla barışık formatta yazmaya, kent, ülke ve dünya gündemine BAŞKA pencereden bakmaya devam edeceğiz birlikte...

Tıklayan parmaklarınız manikür, okuyan gözleriniz lensten BAŞKA dert görmesin!