Aylak bakkal kaşar tartar, BM de her yıl dünyanın mutluluk raporunu hazırlayıp yayınlar...

2023'ün raporunu da açıkladı geçtiğimiz günlerde...

Ne var bu raporda?

Dünyadaki en mutlu ülkelerinin listesi var...

Hadi gene iyisiniz, müjdemi isterim, bu yıl ülkemiz 7 basamak yükselerek 106'ncı sıradan 98'e çıkmış!

Haberi duyunca iki basamak daha uçtum mutluluktan!

Yalnız merak ettim, BM hangi kriterlere bakarak bu listeyi hazırlıyor, haberde bu konuda fazla ayrıntı verilmiyordu...

Mutluluk dediğin göreceli bir kavram, kişiden kişiye değişiyor...

Örneğin, beni mutlu eden bu haber sizleri mutsuz edebilir!

Küçük şeylerden bile mutlu olanlar var bu dünyada, maddi manevi her şeye sahip olduğu halde mutlu olamayan, mutlu olduğunun farkına varamayanlar da...

Tam bu konuyu kafama takmış, internette haberle ilgili ayrıntılı arama yaparken, önüme çok ilginç bir başka uluslararası araştırma çıktı...

ABD'nin George Washington Üniversitesi'nde bir Müslüman profesör, iki yardımcısıyla birlikte yapmışlar...

Kutsal kitabımız Kur'an'daki ahlakla ilgili kuralları çıkarmışlar önce...

Adaletli davranmak, verdiği sözünde durmak, yalan söylememek, iftira atmamak, liyakat ve ehliyete önem vermek, başkalarının hakkını gasp etmemek, açgözlü olmamak, yardımlaşma ve paylaşmaya önem vermek, kıskançlıktan, fesatlıktan uzak durmak gibi ahlaki konuları maddeler halinde çıkarıp, bunlara dünyada en çok hangi milletlerin uyduğunu incelemişler...

Sonuç düşündürücü bir o kadar da acı...

Kur'an'daki ahlakla ilgili kurallara en uygun davranan ilk ülke İrlanda çıkmış!

O ülkeyi, Yeni Zelanda, Finlandiya, Norveç, Danimarka, Kanada, İsveç ve İsviçre takip etmiş...

Müslüman ülkelerden Malezya ancak 39.ncu sırada yer alabilmiş!

Biz mi?

Türkiye de 103.ncü sırada! (Buna da şükür!)

Beni asıl şaşırtan, o araştırmada ilk sıralarda çıkan bu ülkelerin aynı zamanda BM'nin yaptırdığı mutluluk raporundaki en mutlu ülkeler listesinde de ilk sıraları paylaşan ülkelerin olmasıydı!

Gel de takdir etme!

Demek ki ahlakla mutluluk arasında bir bağlantı var!

Kur'an'da yazıldığını bilmedikleri halde, o ahlaki kuralları, inançları gereği değil insanlığın evrensel değerleri olarak gördükleri için yaşamlarına uygulayan milletler dünyada mutluluk, huzur ve refah içinde yaşarken...

Bu durumda;

İnandığı kitapta yazan o ahlaki kuralları çok iyi bildiği ve günde beş vakit okuduğu halde hayatına uygulamakta zorlanan Müslüman milletlerin mutlu olma şansı ve hakkı var mı?

Bu dünyayı geçtim, ahirette de var mı acaba?

Demek ki neymiş?

Mutluluğun formülü çok açık...

Önce ahlaklı olmalı sonra inançlı!

Yoksa ha biz şeytanı taşlamışız ha şeytan bizi, ne fark eder!

Attığımız taş acıtmadıkça nefsimizi!