Haberlerde izlemiş ya da okumuşunuzdur...

Hafta sonu Altıparmak'taki İntizam Mahallesi'nde bulunan bir apartmanın yedinci katındaki balkon çöktü!

O sırada balkonda olan bir vatandaş yere düşerek hayatını kaybetti.

Allah rahmet eylesin, ailesine sabırlar versin.

Balkondan kopan beton parçaları o sırada yoldan geçen insanların üzerine düşebilir felaketin boyutu daha da büyük olabilirdi.

Balkonun düşmesine sıradan bir olay olarak bakamayız!

Binalar artık depremi beklemeden yıkılmaya, patır patır dökülmeye başlamışsa yaklaşan tehlikenin büyüklüğünü görmeliyiz, şehir olarak...

Beton ve demir ömrünü çoktan tamamlayan binalar adeta uzatmaları oynuyorlar.

O bölgede geçmişte yaşamış biri olarak inanın balkonun çökmesine şaşırmadım!

Çünkü 90'lı yılların başında Hocahasan Mahallesi'nde oturduğum evin balkonuna aynı korkuyla ben hava almaya eşim çamaşır asmaya çıkamıyorduk.

Ne yazık ki oturduğum o ev hala duruyor ve içinde insanlar yaşamaya devam ediyor.

Aynı korku ve kaygıyı yaşadıkları halde Bursa'nın birçok bölgesinde oturmak zorunda kalan öyle çok insan var ki!

Yalnız evinin balkonundan korksalar iyi, bodrumundaki dökülen kiriş ve kolonlarını gördükçe de bildikleri bütün duaları okuduklarına eminim...

Bugün bu konuyu yazmak, kentsel dönüşümün önemini, devlet ve millet olarak elimizi ne kadar çabuk tutmamız gerektiğini, depreme karşı zamanla yarıştığımızı bir kez daha hatırlatmayı düşünüyordum.

Ne acı tesadüftür ki;

Daha yazımı yazmak için masama oturmamıştım ki, merkez üssü Gemlik Körfezi olan 5.1 büyüklüğündeki depremle sallandık.

Yürekler ağızlara geldi.

Hepimize geçmiş olsun!

Gelin de o düşen balkonu ilahi bir uyarı olarak görmeyin şimdi!

Bu uyarı kimlere?

Öncelikle beton ve demir ömrünü tamamlamış evlerde oturmaya devam edip ekonomik bahanelerle kentsel dönüşüme hala yanaşmayanlara...

Kentsel dönüşüm projelerinde mülk sahipleri ve müteahhitlerin nazını çeken, ilgili bakanlıkların mevzuatlarını bekleyen kent yöneticilerine...

Ve en büyük uyarı da önümüzdeki yerel seçimde kentini, ilçesini yönetmeyi hedefleyen belediye başkan aday adaylarına...

Bırakın birbirinin aynısı kes-kopyala-yapıştır ismi hoş içi boş projeleri de, depremle ilgili gerçekçi, somut projeleriniz var mı?

Maddi hasarı geçtik insan kaybını en aza indirecek, deprem öncesi, sırasında ve sonrası için neler yapmayı düşünüyorsunuz?

Balkonlarına çıkmaya, altından geçmeye korkanların yaşadığı semtleri, mahalleleri nasıl ve ne kadar süre içinde güvenli hale dönüştüreceksiniz?

Seçmenler ziyaretlerine gelen tüm belediye başkan adaylarına bu soruları sormalı...

Aday adaylarının da en büyük ve tek vaatleri bu olmalı...

Yoksa deprem ilahi dönüşümü gerçekleştirmede kararlı!