Dünkü yazımda, siyasi partilere belediye başkan adaylarını bir an önce açıklama çağrısında bulunmuştum...

Kendim için değil aday adaylarının psikolojilerini düşündüğüm için yapmıştım o çağrıyı...

İşte o yazımı okuyan deneyimli bir siyasetçi dostum aradı telefonla, "Partilerin aday belirmedeki gecikme nedenlerini yazmışsın ama asıl gerçek nedeni gözden kaçırmışsın" dedi.

Anlatınca hak verdim siyasetçi dostumun anlattığı o gerekçeye...

Yerel seçimler hangi tarihte yapılacak?

31 Mart 2024'de!

Peki 11 Ayın Sultanı mübarek Ramazan ayı ne zaman başlıyor?

11 Mart-9 Nisan arası!

Bu ne demek?

Ramazan ayının büyük bir bölümünün, seçim propaganda çalışmalarının final günleriyle çakışması demek!

Siyasi partilerin yöneticileri işte bu manevi gerçeği göz önünde bulundurarak belediye başkan adaylarını tespit etmenin arayışındalar...

Gecikmeleri de hep o yüzdenmiş!

Haliyle adaylarda aranan kriterler de değişmiş...

Şehrin cenaze namazını kıldıracak imam mı arıyoruz, şehri yönetecek belediye başkanı mı anlamadım!

Yeni eklenen 11 maddelik ramazan kriterleri şöyle;

* Orucunu tutacak, tutmasa da çevresine hissettirmeyecek... Susuzluktan ölse, milletin içinde yine içmeyecek!

* İftar davetlerini kaçırmayacak, aynı akşam gerekirse beş ayrı yerdeki iftar sofrasına oturabilecek... Sofradaki ikramları geri çevirmeden yiyebilecek...

* 29 gün boyunca teravih namazlarını cemaatle birlikte en ön saflarda kılabilecek enerjiye sahip olacak...

* Mümkünse her akşam bir başka camiye gidilecek ve ayakkabılarını çaldırmamaya, ayakkabısıyla seccadeye basmamaya özen gösterecek!

* Sesi güzel ve Kur-an okumayı bilenler tercih edilecek...

* Sahura kadar seçim çalışması yapacak, sabah namazını kılmadan evine gitmeyecek...

* İhtiyaç sahiplerine verilmek üzere hazırlanan ramazan kolilerini adreslere kendi elleriyle götürüp ya medyaya görünmeden teslim edecek ya da haberi yokmuş gibi poz verebilecek...

* Oruçlu olduğunu söyleyip gündüzleri seçim gezilerinde araziye uymayacak, akşamları da yoruldum diyerek evine gidip uyumayacak...

* Seçim çalışmaları sırasında vatandaşın "Sakız çiğnemek, kul hakkı yemek orucu bozar mı? Zina yapmak günah mı?" gibi tuzak sorularına anında cevap verebilecek zenginlikte dini konulara hakim olacak...

* Reytingi yüksek hocaların sunduğu televizyonlardaki dini ağırlıklı iftar ve sahur programlarına konuk olup, çocukluğundaki eski ramazanları anlatacak, gerekirse ezan hatta ilahi okuyabilecek...

* Ve bayramlık elbisesini seçim günü giymeyecek...

Benden söylemesi...

Bu kriterlere sahip belediye başkan adayları bulan siyasi partiler, 31 Mart'ta çifte bayram yaşayabilir...

Bulamayanların ise arifesi de bayramı da zehir olabilir!